Skip to main content

Türkiye'nin Asbest Profili


Asbest söküm çalışmaları, iş hayatının en riskli çalışmalarından biri olarak, yoğun iş güvenliği tedbirleri alınması gerekir. Asbest sökümü konusunda uzman olan birinin eşliğinde yapılması gereken tüm işlemlerde, sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesi için gerekli olan tüm önlemlerin alınması önceliğine dikkat etmek gerekir. Hem uzman hem de çalışanların sağlığı açısından asbest ile çalışmada dikkat edilmesi gereken her şeye harfiyen uyulması önemlidir.

Kullanım geçmişi yüzyıllar öncesine dayanmasına rağmen içeriği ile halen bazı sektörlerin önemli maddelerinden biri olarak kullanılmaktadır. Ancak jeolojik olarak doğal yollarla oluşmuş asbest ülkemizde ilk olarak Diyarbakır kırsalında tespit edilmiş ve çalışma daha sonra yaygınlaştırılmıştır. Doğada bulunan asbestin bazı işlerde kullanılarak evlerin içine kadar taşındığı ve uzun yıllar hane halkı tarafından evin içinde solunduğu tespit edildikten sonra önlemler alınmaya başlamıştır.

En son yapılan çalışmada toplamda 473 köyde asbest varlığı tespit edilmiştir. Kayaç yapısı ve jeolojik oluşumlar nedeniyle bu köylerin yarısından fazlası Diyarbakır, Eskişehir ve Sivas illerimize bağlı köylerdir. İlk etapta yaklaşık 5500 adet asbest maruziyetinden kaynaklanan rahatsızlık tespit edilmiştir. Ancak bu rakamın özellikle mezotelyoma hastalığı için, alınan tüm iş güvenliği önlemlerine ve kırsal tedbirlere rağmen, 2033 yılına kadar olan 20 yıllık süreçte ise yaklaşık 2500 vaka daha öngörülmektedir.

Türkiye’de asbest bulunan bölgeler

Doğal olarak bulunmasının yanı sıra endüstriyel alanlarda kullanılmak için asbest madenciliği de ülkemizde yer alan faaliyetler arasındadır. Jeolojik olarak etkilendiği tespit edilen, Türkiye’de asbest bulunan bölgeler;

  • Eskişehir
  • Yozgat
  • Konya
  • Sivas
  • Kütahya
  • Tokat
  • Diyarbakır
  • Adıyaman
  • Elazığ
  • Çorum
  • Malatya
  • Muğla

Bu bölgelerde araştırmalar sürmekte olup asbestin doğal halinin insanlarımızın hayatını riske atmaması için gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan tüm çalışmalara rağmen bu bölgelerdeki evlerin büyük bir çoğunluğunda eskiden de kalsa asbest varlığı söz konusudur.

Bu bölgeler dışında sanayi bölgelerinde çalışma maddesi olarak kullanılan asbestten korunmak için iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının koordinesinde hayati önem taşıyan eğitimler düzenlenmeli ve kişisel koruyucu donanımların kullanımının öneminden bahsedilmelidir.

Asbest Çalışmaları - General OSGB

Asbest Nasıl Kanser Yapar?

Doğada bulunan asbest kırsal kesimlerde bilinçsiz bir şekilde kullanılmaktadır. Tehlikesinin farkında olmadan kullanımı genelde evlerin sıvanması veya boyanması tarzı kullanımlarda insanların yaşam alanlarında kendine yer bulmaktadır.

Binaları dış tarafında kullanılsa da bazı malzemelerin yapımında kullanılması nedeniyle evlerin içine kadar taşınmıştır. Asbestten çıkan toz solunum yoluyla gırtlağımızdan akciğerimize kadar uzanan yola etki etmektedir. 10-20 yıl boyunca bunu soluyan kişiler zamanla gırtlak kanseri veya akciğer kanseri gibi hastalıklarla boğuşmak durumunda kalmışlardır.

Diğer taraftan Mezotelyoma rahatsızlığı hem ülkemizde hem de dünyada birçok yerde asbestten kaynaklı en bilinen hastalıklar arasında gelir. Zamanla nefes darlığından şikayet eden hastalar önlem alınmaz ise akciğer zarı kanserine dönüşen bu belirtiler nedeniyle önce yaşam kaliteleri düşmekte, daha sonra ise hayatlarını kaybetmektedirler. Erken tanı bu hastalık için hayati önem taşır.

Vücuda alınan asbest lifleri farklı bir direniş oluşturur ve organizma asit üreterek zararlı olan bu lifi imha etmeye çalışır. Ancak bu asit de zamanla akciğer bölgesinde aşınmalara neden olur. Ardından asbestoz hastalığı oluşur. Tüm bu süreç bazen 10 bazen 20 yıla kadar sürebilir. İnsan hayatını sinsice ve yavaştan tehlikeye sokan bu hastalıkta da erken farkındalık çok önemli olmaktadır.